12 Haziran 2012 Salı

Yorgunum

Yorgunum sözlerden beklemelerden beklentilerden özlemelerden kitaplardan şarkılardan yorumlardan insanlardan yollardan tekdüzeliklerden flörtlerden etrafımdaki saçma sapan erkeklerden, sarhoşluklardan. En çok da senden. Hislerimi bir kutuya koyup almış gitmiş birileri. Tepkilerim desen donuk hiç bir şey için gücüm yok sanki ama bir kararım var. Karar da değil aslında bu. Vazgeçiş. Senden vazgeçiyorum artık özgürsün, yoksun. Olma da zaten.

28 Mayıs 2012 Pazartesi

İnsan günün ortasında gelecekteki oğluna ne öğütleyeceğini düşünür mü düşünmez tabii ; ama ruhu yaşlanmış bir insansanız düşünülüyor işte.İlk öğüdüm “Sev” olur herhalde ne olursa olsun sevmekten asla vazgeçme.Umutsuzluğa kapıldığın da olacak karşındakinden öldüresiye nefret ettiğin de çok acı çektiğin de olacak sanki yeni doğmuş gibi hissettiğin de sokağın ortasında ağlayacaksın kimi zaman etrafını umursamadan ertesi gün herkesle paylaşacaksın mutluluğunu belki de.Sevmekten vazgeçme.Diğer öğütler mi ? Şimdi gitmem gerek evlat.

22 Mayıs 2012 Salı

Başka son yok.

Son kalan şarabı da kadehe doldururken anladım ki, o adam kötü hatta bombok bir adam da olsa seviyorsan bitmişti olay. Ondan başka hiç bir dokunuş tatmin etmiyor başka hiç kimseyle akşam yemeklerini paylaşmak istemiyo hiç bir erkeğe sarılıp uyumak istemiyor. Sana yaklaşmak isteyen adamları dövmekten beter ediyo hatta başka hiç bir erkeğe öyle gözlerinden ışıklar saçarak bakamıyorsan, bitmişti. Oradaydı işte hayatının tam ortasında hem öle rahatsız edici hem de öyle rahatlatıcıydı ki bu. İyisiyle, kötüsüyle, kavgasıyla, gülmesiyle, sevgisiyle, sevişmesiyle oradaydı sevgi karşısında duyulan acizlik, aşk karşısında duyulandan daha da öteydi; ve vazgeçmek sadece laftan ibaret.

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Aslında biz, acaba hiç 'Biz' olabildik mi? Herşeyi yüklendim üstüme, hüzünler benim oldu gülüşler senin. Ben ikimiz yerinede hapsettim tüm mutsuzlukları gözlerime, sen sadece mutlu ol gülümse diye yanımda. Sen, beni fazla duygusal buldun elinde sırça bir yürekle uzun bir yolculuğa çıkmaktan korktun. Ben seni; duyarsız, tepkisiz.. Aslında ikimizde olmak isteyip olamadığımız insanlar gördük birbirimize bakınca. Ben herşeyi dert etmekten bıkmıştım, senin herşeye kafanı çevirmenden de.. Sanırım bu yüzden biz olmayı beceremedik bir aradayken seninle..

28 Nisan 2012 Cumartesi

Harabe Odalar

Yaşadıklarımızı farklı insanlarla unutmamız ne kadar zorsa görmezlikten gelmekte o kadar zordur. Saçma aşkların, aptal adamların, soğuk aldatmaların yıkmalarıyla oluşan harabeler şu günlerde kendini belli ediyor. Bunlar artık ne bir başkasıyla unutulacak ne de görmezlikten gelecek halde değiller. Yeni heyecanlıydı her zaman çünkü her yenide bir umut vardı, yeni acı vermiyordu ama anlaşılmaz bir şekilde yine dönüp dolaşıp biraz da korka korka ziyarete geliyorum eski odalar. Bir köşesinde durup izliyorum kendi harabe odamı. Eski halini hayal etmeye çalışıyorum sonra da kaçmak istiyorum ordan ve bir daha asla hatırlamamak, dönmemek.. Aslında seni hatırlamakla ilgili bir sorunumda yok. Arkadaşlarımla gülüp eğlenebilecek hala geldiysem olayın coğu bitti demektir. Ama sorun sonrasında aklıma gelenler, seninle değil ama hatıralarım. Sorun en çok kötüleri hatırlamam.. Bir yerde bir süre sonra hissizleşeceğimi bilmeme rağmen bunu kendime neden yaptığıma dair bir fikrim yok. Tek bildiğim birşeylerin bir yerlerde kaldığı. Ne kadar herşeyi tükettik her lafı söyledim içim rahat desem de söyleyemediğim şeyler olduğunu farkediyorum. Merak ettiğimse neden sonunu bildiğim halde aynı hikayeyi tekrar yaşamak istediğim..

27 Nisan 2012 Cuma

Ben Böyleyim..

Beni bağlasalar durmayacak bir yapım var. Başıma buyruk oldum hep çoğu istediğim şeyi yaptım hangi durumda olursam olayım. İyi- kötü kesinlikle pişman değilim,pişman olmaktan vazgeçtim. Hayat ilerlerken yaşım ve özgürlüğüm bu kadar güzelken geçmişe takılı kalıp kendi kendimi hapsedip yaşayamazdım çünkü. Annem herşeyin bir zamanı var derdi,çok boş gelirdi bana ne kadar haklıymış. Demek ki benim artık pişman olmayı bir kenara bırakmam içinde bu zamanın gelmesi gerekiyormuş. Anneme hak vermeye başladım işte garip olan bu. Hırçınlığım geçiyor sanırım ama suratsızlığım dışarıdaki neşeli kız rolüne karşı evde aynı durumda. Yolları aştıkca daha da iyi hissediyorum kendimi..

Ben geldim..

Sekiz aydır yazmıyor olmamın çekingenliği sanırım hangi cümleden başlayacağımı bilemiyorum. Benim hayatımda hep kaçık adamlar oldu en büyük aşkı ararken en büyük nefretle tanıştım, mükemmel olmak isterken yıprattım kendimi. Sonra bir gün pembe gözlüklerimi atıp sigara yaktım. Anı yaşarken bencilleşiyor insan, bencilleştikce yalnızlaşıyoruz ve bir süre sonra yalnızlıkta midemiz bulanıyor. Biz o anı yaşarken farkında olmadan karşımızdakini öldürüyorduk ve bunu farkettiğimizde bazen çok geç oluyordu. Artık yazacağım ; güldüklerimi, hüzünlerimi, gördüklerimi, hissettiklerimi hayatımı kısaca artık burdayım :)