28 Nisan 2012 Cumartesi

Harabe Odalar

Yaşadıklarımızı farklı insanlarla unutmamız ne kadar zorsa görmezlikten gelmekte o kadar zordur. Saçma aşkların, aptal adamların, soğuk aldatmaların yıkmalarıyla oluşan harabeler şu günlerde kendini belli ediyor. Bunlar artık ne bir başkasıyla unutulacak ne de görmezlikten gelecek halde değiller. Yeni heyecanlıydı her zaman çünkü her yenide bir umut vardı, yeni acı vermiyordu ama anlaşılmaz bir şekilde yine dönüp dolaşıp biraz da korka korka ziyarete geliyorum eski odalar. Bir köşesinde durup izliyorum kendi harabe odamı. Eski halini hayal etmeye çalışıyorum sonra da kaçmak istiyorum ordan ve bir daha asla hatırlamamak, dönmemek.. Aslında seni hatırlamakla ilgili bir sorunumda yok. Arkadaşlarımla gülüp eğlenebilecek hala geldiysem olayın coğu bitti demektir. Ama sorun sonrasında aklıma gelenler, seninle değil ama hatıralarım. Sorun en çok kötüleri hatırlamam.. Bir yerde bir süre sonra hissizleşeceğimi bilmeme rağmen bunu kendime neden yaptığıma dair bir fikrim yok. Tek bildiğim birşeylerin bir yerlerde kaldığı. Ne kadar herşeyi tükettik her lafı söyledim içim rahat desem de söyleyemediğim şeyler olduğunu farkediyorum. Merak ettiğimse neden sonunu bildiğim halde aynı hikayeyi tekrar yaşamak istediğim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder